Ozan vardır şiirleri kendinin ve
nicelerinin ruhuyla haşır-neşir olur. Ozan vardır şiirleri topluma dönüktür.
İşte hokkabazlara, sigara paketlerinin arkasına notlar alanlara nodullar
batıran ozanlarımızdan İsmail Kara…
Kitap fiyatlarının yüksek oluşundan
haklı olarak yakınıyor. Ülkemizde bu konuda bir sansür olmadıkça bu tür
yakınmaların sonu gelmeyecektir.
Satırlarında sevgi kokar. Sevgilisinin
gelişiyle, iç ve dış dünyasındaki değişikliklerin çoğalacağını, hatta
karamsarlıkları ortadan kaldırarak iyimserliklerle dolacak günlerini iple
çektiği görülür.
Hürriyeti sever. Tutsaklıktan,
kesintilerin bulunduğu ortamlardan hoşlanmaz. Çabalarının verimliliğini
hürlüğüyle sürdürebileciğine inanır ve bu yönde görüşlerini açıklar. Bu
açıklamalarındaki gerçekçiliğini derinlemesine görürüz. Anılar karşısındaki
samimiyeti büyüktür ozanımızın.
İnsanlığın en çetin sorunu üzerine
seslenir görürüz. Yirminci asrın getirdiği teknik ilerlemelerin yanında,
beraberce gelen tehlikelerin çokluğundan, silahların fasılasızca, hemen hemen
boş yere patlatıldığından yakındığı gözlerimiz önüne tüm açıklığıyla
seriliverir.
Bu da yirminci asır
Silahların
konuştuğu yerde
İnsanlar susar
Yollar
susar / susar dağlar
Bir ara
gümbürtülerle
Kopar
kızılca kıyamet
Hasso,
Memo… atar
Atar da
atar…
Fakat, kahpe
zihinlerin idare ettiği kahpe kurşunlar yine atılır, günahsızlar yine yok yere öldürülür
ve kanlar yine daha fazlalaşarak akmasına devam eder.
İsmail Kara isyankâr değildir. Kabul
eder gelenleri güzelliğiyle, çirkinliğiyle.
Bakarsınız, nasihatlarda bulunan
ozanımız “meçhuller” in peşinde koşar görünür.
İsa KAYACAN
(Tanıdığım Ozanlar
Arasından- Ece Yayınları, Ankara 1976)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder